Cemaat’e yönelik operasyonun gerekçesi olarak gösterilen ve bir anda Türkiye’nin gündemine oturan ‘Tahşiyeciler’ kimdir?
14 Aralık operasyonu çerçevesinde gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın aralarında bulunduğu şüphelilere yönelik soruşturmada, bu kişiler 2009-2010 yıllarında yürütülen ‘Tahşiyeciler grubuna yönelik’ soruşturmada ‘sahte delil üretmekle’ suçlanıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasına göre operasyon, “Tahşiyeciler” grubu hakkında sahte delil üretilmesi iddiasıyla gazeteciler ve bu deliller üzerinden açılan soruşturmayı yürüten polislere yönelik. Peki kim bu Tahşiyeciler ve nasıl bir sürecin parçası oldular?
TAHŞİYE NE DEMEK?
TDK’ya göre tahşiye, dipnot ekleme, çıkıntı yapma anlamlarına geliyor.
TAHŞİYECİLER KİMDİR?
Tarih 22 Ocak 2010’u gösterirken El Kaide örgütüne yönelik Türkiye çapında yapılan operasyonlarda 122 kişi gözaltına alınmıştı. Operasyon sonrasında yapılan ilk mahkemede tüm sanıklar serbest kalırken örgüt evlerinde 2 adet el bombası, fişekler ve krokilerin bulunduğu belirtiliyordu.
İşte tüm tartışma da bu noktada başladı. İddialara göre yapılan operasyon El Kaide operasyonu değil ‘Taşhiyeciler’ olarak bilinen cihatçı bir gruba yönelikti. Kökeni tıpkı Gülen cemaati gibi Nurculuk olan Taşhiyecilerin Gülen cemaati ile ters düştükleri noktalar vardı: Dinler arası diyalog gibi…
(Tahşiyeciler grubu lideri olarak yargılanan Mehmet Doğan)
Polisin tespitlerine göre, Fethullah Gülen, 6 Nisan 2009 günü Herkul.org sitesinde yayınlanan “İrtica paranoyası” adlı konuşmasında ‘Tahşiye’den bahsetti. Bu konuşmanın ardından 8 Nisan 2009’da Zaman Gazetesi’nde, “Terör örgütü üretenler yeni tezgah peşinde” manşetiyle yayınlanan yazıda da ‘tahşiye’ tehlikesine dikkat çekildi. Dün ifade veren ve dönem Zaman’da yazan Hüseyin Gülerce de ‘Gülen Hocaefendi’nin sözünü ettiği tehlikenin nasıl şaşkınlıkla karşılandığına ve önemine dikkat çeken bir yazı yazdı.
DİZİ KONUSU YAPILDI
9 Nisan 2009’da Samanyolu TV’de yayınlanan ‘Tek Türkiye’ dizisinin 64. bölümünde ‘Tahşiye’ örgüt olarak gösterildi. Bu dizide, “Bombaların seri numaralarını silin, evlerde silah çıksın” denildi. 11 Nisan 2009’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne isimsiz, imzasız ve tarihsiz ihbar mektubu geldi. Mektupta, Mehmet Doğan Grubu ihbar edildi. 23 Nisan 2009 günü Samanyolu’nda yayınlanan Tek Türkiye dizisinin 66. bölümünde Tahşiye tekrar örgüt olarak gösterildi. Burada Mehmet Doğan grubunun yayınevi olan ‘Rahle’den örgüt olarak bahsedildi. 26 Nisan’da, Nuh Gönültaş Bugün gazetesinde, “Tahşiyeciler deşifre oldu, isim değişikliğine gidilmesi lazım” başlıklı ilginç bir yazdı. 29 Nisan 2009’da İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’ne bir yazı geçerek soruşturma yapılmasını istedi.
DOSYANIN İSMİ DEĞİŞTİ
4 Mayıs 2009’da İstanbul Başsavcılığı’ndan soruşturma izni alındı. Soruşturmada grubun adı, “Molla Muhammediciler Tahşiyeciler” olarak geçti. 5 Mayıs 2009’da telefon dinlemeleri başladı. 6 Mayıs 2009’da grubun adı kayıtlarda ‘El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan grubu’ olarak değiştirildi.
İstanbul Valiliği 7 Ocak 2010’da Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na Muş merkezli olarak faaliyet gösteren El Kaide yanlısı Mehmet Doğan Grubu’nun ülke genelinde 16 ilde yapılandığını kaydetti. Anayasal düzeni benimsemediği ifade edilen grup üyelerine yönelik operasyon talebinde bulunuldu.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün onayıyla 22 Ocak 2010’da 16 ilde yapılan eş zamanlı operasyonda, 132 kişi gözaltına alınırken 38 kişi tutuklandı.
DOĞAN 17 AY TUTUKLU KALDI
Tahşiyecilerin lideri 66 yaşındaki Mehmet Doğan, 17 ay tutuklu kaldıktan sonra mahkemede, “66 yaşındayım ve gözümde yüzde 90 oranında görme kaybı var. Ayrıca MS hastasıyım başkasının yardımı olmadan hareket dahi edemem. Şimdiye kadar örgüt kurmadım da 66 yaşından sonra mı örgüt kuracağım” diye savunma yaptıktan sonra tahliye edildi.
İDDİA: GÜLEN’İ KIZDIRAN KİTAPLARI BASMA DEDİLER
İddiaya göre, Tahşiye grubundan Mehmet Nuri Turan, 2009 yılı Mayıs ayında Mustafa Sungur ve Mustafa Akar ile görüştü. Bu görüşmede Turan, gruplarının dizilerde, gazetelerde neden hedef gösterildiğini sordu. Sungur ve Akar, Turan’ı görüşmesi için Fahri Sarrafoğlu’na gönderdi. Bu görüşmede, Fahri Sarrafoğlu, Mehmet Nuri Turan’a, Mehmet Doğan Hoca’ya suikast yapılacağını, Fethullah Gülen’in suikastı önlediğini, Fethullah Gülen’i kızdıran kitapları basmaktan vazgeçmelerini istedi. Turan’a polis tarafından dinlendiklerini ve takip edildiklerini de belirtti.
“SİLAH YAP VUR”
2009’da takibe alınan grubun lideri Mehmet Doğan, bir sohbet toplantısına ait ses kaydında şu ifadeleri söylediği iddia edildi: “Senin hükümetin başındaki adam senin değil, onların adamıdır. Senin başındaki hoca da onlarındır, senin başındaki şıh da onlarındır. Diyecek ki nasıl edelim hocam? Ben de diyorum ki git silah yap vur. Ferşatın babası hocası evin içerisinde çalışıyor çalışıyor bir füze yapıyor. Yeter ki yap. Serbesttir ne yaparsan yap, kılıç oynamazsa böyle İslamiyet olmaz. Şu an şeriatla amel etmeyen Mısır, Suriye, Türkiye, Pakistan, Hindistan, İran bütün alemi İslam’daki zahiren Müslüman görülen devletlerin hepsi kırılıp gidecektir. Yakında, uzakta değil.”
Gülen grubu ile Tahşiyecilerin çelişkileri
– Tahşiyeciler zekatın kişiye verilmesi gerektiğini, kuruma zekat verilemeyeceğini söylüyor. Gülen Cemaati buna karşı çıkıyor.
– Tahşiyeciler dinler arası diyaloğa karşı olduklarını belirtiyor. Diyalog yanlısı Gülenciler’e dinsiz diyorlar.
– Fethullah Gülen’in Nur risalelerine ters mana verdiğini, tahrif ettiğini iddia ediyorlar.
– Tahşiyecilerin Güneydoğu’da geniş tabanı olduğu öne sürülüyor.
Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde hafta sonu tekneyle balığa çıkan amatör balıkçıların oltasına, 2 buçuk metre boyunda ve 200 kilogram ağırlığında camgöz köpek balığı takılmış..
Edinilen bilgilere göre ;
”Gazipaşa’da serbest meslek sahibi Yüksel Tarhan (52) ile Okay Yazgan (37) hafta sonu balığa çıktı. Okay Yazgan yaklaşık 5 kilometre kadar açıldıktan sonra oltasını 350 metre derinliğe bıraktı. Bir süre sonra oltaya büyük bir balık takıldığını fark eden Yazgan, oltanın ucunda 2 buçuk metre boyunda, 200 kilogram ağırlığında camgöz cinsi köpek balığını gördü. Arkadaşı Tarhan’dan yardım isteyen Yazgan, uzun uğraşlar sonrası köpek balığını güçlükle tekneye alarak kıyıya çekti.
ilk defa bu kadar büyük bir balık yakaladığını ifade eden amatör balıkçı Okay Yazgan, “Tarifi imkansız bir duyguydu 350 metre derinlikten balığı çekerken ne olduğunu çok merak ettik. Su yüzüne yaklaştıkça büyüklüğünü farkettiğimiz balık bizi korkuttu. Daha sonra kuyruğuna taktığımız kancayla tekneye aldık” dedi”
Sevgili SohbetAla.Com sohbet odaları,sohpet,chat odalari kullanıcıları sevgimizi,arkadaşlığımızı,dostluğumuzu bazen anlarda anlatamadıklarımızı düşünür dururuz.SohbetAla.Com sohbet sitelerinde sevgimizi,dostluğumuzu,arkadaşlığımızı dile getireceğimiz ortamlardan birtanesi .. Burdan da sizlere ulaşmak amacı ile hayatımızda kurdugumuz tüm yaşayacaklarımızı karikatürlerle sizlere anlatmaya çalışıyoruz.Sizler de bizlerle karikatürlerinizi paylaşabilirsiniz.
Bartın’ın Kızılkum plajında iki kişilik paramotor ile havalanan Avni Uzun ve arkadaşı Fatih Kertiş olta ile balık tutma denemesi ile dünyada bir ilke imza attı. O anları kameraya kaydeden ikili, “Vira Bismillah” diyerek Karadeniz’in en güzel sahillerinden biri olan Kızılkum plajında havadan balık tutma keyfini yaşadı.
Havadan oltayı denize indiren iki kafadar, oltaya takılan balığı çekerken rüzgarın etkisiyle makaranın azizliğine uğradı. Denize attıkları oltanın makarası kırılınca balık tutma denemesi şimdilik başarısızlıkla sonuçlandı. Uzun, “Gitgide meraklılarının arttığı bu sporu daha geniş kitlelere tanıtmak, tutkunları bir çatı altında buluşturmak için Batı Karadeniz Sportif Havacılık Kulübü’nü hayata geçirmeyi planlıyoruz.” dedi.
Diyet programları uygulamak ve spor yapmak uzun soluklu kilo verme yöntemlerinde kalıcı ve başarılı çözümlerdir. Peki bu geçen sürede vücut fazlalıklarınızı gizlemek, olduğunuzdan daha zayıf görünmek istemez misiniz? Kıyafetlerinizin içinde kendinizi şık ve rahat hissetmenin yolları giyim hilelerini bilmekten geçiyor.
İşte sizi olduğunuzdan daha zayıf gösterecek giyim tüyoları…
Üzerinizde birkaç beden bol duran giysiler sizi olduğunuzdan da kilolu gösterir. Bu nedenle boyunuzun uzun görünmesini istiyorsanız, vücudunuza oturan kıyafetleri tercih etmeye çalışın.
Renk kombinasyonu tercihlerinde, tepeden tırnağa benzer renkler vücudu çok daha ince gösterir. Gece mavisi, kahverengi ya da siyah gibi tek renk koyu renkli elbiseler tercih edin.
Tokalardan, kolyelerden, saç bantlarından da yararlanabilirsiniz. Ama seçtiğiniz parçaların küçük ve minimal olmasına dikkat edin. Çünkü büyük aksesuarlar görünüşünüzün tamamını etkilediğinden sizi olduğunuzdan daha şişman gösterebilir.
Elbiselelerinizde ya da üstlerinizde özellikle dikey çizgli ürünler kullanmaya özen gösterin. Bildiğiniz üzere yatay çizgililer sizi enine geniş göstereceği gibi, dikey çizgili parçalar da boyunuzun daha uzun görünmesini sağlar.
Özellikle kilonuzun yoğunlaştığı bölgelerde iri desenler sizi daha kilolu gösterecektir.
Kısa boyluysanız özellikle U veya V yaka olan üstler tercih etmeye özen gösterin. Dik yakaları tercih etmek de sizi daha ince gösterecektir.
Göğüsleriniz büyükse toparlayıcı sütyenleri tercih edin ve V yakalı giysiler giymek istiyorsanız bunu bir kolye ile tamamlamayı deneyin. Hafif bir dekolte etkisi hoş durabilir ama derin dekolte kilolu olduğunuzu daha fazla vurgulamanıza neden olur.
Kilo probleminize rağmen göğüsleriniz küçükse o zaman V yakalı giysiler giyebilirsiniz. Bu durumda V yaka sizi daha uzun boylu ve fit gösterecektir.
Eğer bacaklarınız ve basenleriniz kalınsa, sizin için en uygun olan çoraplar desensiz, düz ve koyu renk olanlarıdır. Yüksek belli, cigarette pantolonlar, bacaklarınızı daha ince göstermeye yardımcı olur.
Katı, sert, ağır, hatta yapışan kumaşlardan uzak durun. En iyi seçim; hafif, yumuşak ve giydiğinizde vücudunuzda kayan kumaş modelleridir.
Geçtiğimiz günlerde Kobani eylemlerinde izinsiz gösterilere katıldıkları ve kamu malına zarar verdikleri’ iddiasıyla gözaltına alınan 13 kişi 17 Ekim günü adliyeye sevk edilmişti. Bu kişilere destek vermek için bir grup adliye binası önüne gelmişti.
Adliyeye geldikten sonra motosikletinden inen T.D. bina önünde bekleyen gruba yönelik, “Bunların arasında benim bayrağımı indiren var mı?” diye sorup, gruptan ses çıkmaması üzerinde ’Deli Gaddar’ yazılı kılıcı çekmişti. Gözaltına alınan saldırgan kılıcına el koyulduktan sonra serbest bırakılmıştı.